“Tatlısından çok acısıyla 2020 artık geride kalıyor…” diyerek başlamışım 2021’i karşılama yazıma. Bir de kendime maddelerce hedefler koymuşum. Hadsizlik etmişim gördünüz mü? Meğer; gelenin gideni arattığı bir yılı geride bırakıyormuşuz. Sosyal hayattan kendimi neredeyse tamamen soyutladığım, ekonomik olarak kedime bir çorap dahi almadığım bir yılı daha bitirdik. “Şimdi sırada daha kötüleri var.” ümitsizliğine kapılmak istemiyorum. O yüzden; ihtiyacımız var, hoş gel 2022!
Ben mi yaşlanıyorum yoksa dünya mı zaten yaşlanmıştı bilmiyorum. Fakat geçen sene kendime belirlediğim hedeflere göz atınca ne kadar masum şeyler hayal ettiğimi gördüm. Zaman geçtikçe soyutlanıyoruz, soyutlandıkça bencilleşiyoruz, bencilleştikçe kirleniyoruz ve ne yazık ki kirlendikçe kirletiyoruz. Geçen sene kurduğum hedefleri tekrar değerlendirmek istedim. Bu seneye dair hayallerim yok mu? Müsvedde bir kağıda yazdıktan sonra, uçak yapıp attım.
İçindekiler
En az 12 kitap okuyacağım
Okudum. Kendimle kurduğum küçük dünyama en çok kitaplar yakıştı. Bu klişeyi neden yazdım ve neden sayı belirttim, şu an bilmiyorum. Muhtemelen elinde kahve fincanıyla, kitap fotoğrafı paylaşanlara özendiğimden yazdım. İyi etmişim. En azından kendimle gurur duyabileceğim bir neden oldu. Çünkü 2021 hedefimi yaklaşık beşe katladım.
En az 75 film izleyeceğim
Takip ettiğim üç dizinin sekizer bölümden, yeni sezonları yayınlandı. Dizi bölümlerini de film olarak sayarsak… Yok, o hesaba girmeyeceğim. İzlemedim. Tam bir aptal gibi; Masterchef, Survivor izledim. Ertesi gün öğle saatinde, dünün özetini izledim ve akşamında yeni bölüm başlamadan aynı özeti bir daha izledim. Araya bir kaç ajan filmi sıkıştıracak gibi oldum, yapamadım.
Beslenme alışkanlığıma devam edeceğim
Bir sene içerisinde on kilo alıp, on iki kilo verdim. Uslanmadım bir daha sekiz kilo aldım ve beş kilo verdim. Beslenme düzenine dair pek bir derdim olmadı. Spor da yapamadım zaten. Kilo alıp vermeler ise kendim dahil kimse için değildi. Canım istedi yedim, kilo aldım. Canım istemedi, yemeyip kilo verdim.
Seyahat edeceğim
“Pandeminin izin verdiği ölçüde seyahat edeceğim.” demiştim 2021 yılının başında. Bu sene değişik bir şey oldu. Pandemi izin verdi, ekonomi izin vermedi. Ekonomi izin verdi, dünya izin vermedi. Neticede ise; geçen sene plan yaparken, istediğimden az, hayal ettiğimden fazla seyahat ettim. Ansızın yola çıktığım çok gecem oldu.
İki yeni hobi edineceğim
Hahaha! İyimserliğimi seveyim! 2021 yılı içerisinde mevcut hobilerimi dahi koruyamadım ki yenisini edineyim. Artık bir hobi sahibi olmak ve kat, yat sahibi olmak neredeyse eş değer oldu. Mevcut hobilerimi korumayı başarırsam ne ala!
Günde en az yarım saat müzik dinleyeceğim
Pek bir şey yapamadığım gibi ne yazık ki müzik dinleyecek lükse de sahip değildim. Zaman sorunu oldukça yıprattı beni. Çalışırken müzik dinleyecek enerjiyi dahi bulamadım. Tıraş olmaya zamanı olmadığı için saç uzatır mı bir insan? Evet, bu sene öyle yersiz bir girişimde bulundum. Mart ayında karar verdiğim saç uzatma serüvenim Aralık ayında kendime ayırdığım bir zaman dilimiyle beraber son buldu.
Uyku süremi günlük 7 saate indireceğim
Bu konu elimde olmayan sebeplerden dolayı (Oğlum Aybars) o kadar güzel işledi ki. Aptal kafam! Başka şey düşünüp hayal etsene! Üç saatlik uykuyu mumla aradığım günler yaşadım. Kalan ömrümde az uyumakla ilgili bir konuyu asla gündeme getirmeyeceğim. “Yalnızca aptallar sekiz saat uyurlar.” muhabbeti var ya? Evet! Aptal olmayan gününün yarısını uyuyarak geçirir. Bu hayalim süreç gereği kendiliğinden gerçekleşti ama oldukça pişmanım.
Tiktok kullanmayacağım
Korona olmayan bir kaç kişi arasında yerimi koruduğum gibi, Tiktok kullanmayan kişiler arasında da dimdik ayakta duruyorum. Asla içeriklerini merak etmiyorum, asla kullanmadığıma pişman değilim ve asla pişman olmayacağım! Bir insan bir şeyden ne kadar tiksinebilirse, o kadar tiksiniyorum.
Canlı yayın yapmayacağım
SMA hastası bir kardeşimiz için düzenlenen bir programa katılarak bu sözümden caydım. Instagram‘da yazarların bulunduğu bir yayına destekçi olarak katılmıştım fakat bir anda kendimi yayının içerisinde buldum. İyi ki sözümden caymışım, bu sene içerisinde gurur duyulacak oldukça az girişimim oldu. Destek sağlamak amacıyla girdiğim o yayın bunlardan biriydi ve çorbada küçükte olsa tuzum olduğu için oldukça mutluyum. İlerleyen zamanlarda da canlı yayın düzenleyip, katılabilirim.
En az on günü kamp yaparak geçireceğim
Çadırım, ateşim ve sigaram… Yarım uykulara rağmen, gerçek anlamıyla dinlendiğimi hissettiğim tek etkinlik; kamp kurmak. Genelde doğada zaman geçiririm fakat bazı günler bu güzel zamanları taçlandırarak çadır açar, içinde uyurum.10 gün hedefini yakalayamadım fakat hepsi birbirinden güzel, yedi geceyi çadırımda uyuyarak geçirdim.
Ebeveynlerimi bolca ziyaret edeceğim
Yine sınıfta kaldığım bir hedef ile yüzleşiyorum. Bu sene, önceki senelerden daha az görebildim ailemi. Hatta sadece yaptığım bazı seyahatlerin dönüşünde uğrayabildim desem, yeridir. Çok pişman oluyorum ve bu pişmanlık ileride çok daha fazla olacak, biliyorum. Yerden, zamandan ve mekandan bağımsız olmak üzere, ebeveyn ziyareti yapılmaması için sunulan her argüman bahaneymiş gibi geliyor. Kendimde daha fazla pişmanlık yükü oluşturmamak için acilen toparlanmam gereken bir madde olarak, bu sene de cebimde tutuyorum.
En az 150 tane blog yazısı yazacağım
Sadece 32 yazı yayınlayabildim ve bu hedefi de gerçekleştiremedim. Fakat yazmama konusunda geçerli sebeplerim var. Çünkü uzun zamandır yazdığım kitabın düzenlemeleriyle uğraşıyordum. Bu sene, yayınevi ile oldukça sıkı bir çalışma içerisindeydim ve eseri nihai sonuca ulaştırdık. Yani blog yazamadım, fakat yazdığım kitabın iki ay içerisinde raflarda olmasını sağlayacağım.
Çocuğumla eğlenceli vakit geçireceğim
İşte her aksamanın müsebbibi olan durum! Uykusuz gecelerimin, zaman bulamamaktan yakınmamın, kamp kuramamış olmamın ve diğer her şeyin. Bir şey itiraf edeyim mi? Değdi. İyi ki varsın çocuk.