Yakın tarihte yaşadığım bir olayı, dergide çarpıcı bir başlık bana hatırlatınca kaleme almak istedim. Dergi başlığını çarpıcı buluyorum çünkü üzerine düşününce yöneticilerin canını sıkacaktır. HBR Türkiye‘de yer alan başlık ise tam olarak şöyle; “Sessiz istifa kötü çalışanlarla değil, kötü yöneticilerle alakalı.”. Olayı şöyle hikaye haline getirmek istedim;
Her istifa, bir yıkımın habercisidir
İki hafta önce, oryantasyon eğitiminden yeni çıkan bir grubun performansı, olması gereken düzeyin çok altında seyrediyordu. Sebebini yöneticilerinden ve eğitmenlerinden aldığım geri bildirimler ile bütünleştirmeye çalıştım. Çünkü tempolu bir dönem içerisindeydik ve daha detaylı inceleme yapmam mümkün değildi. Çıkardığım sonuç ise; çalışanların işe adapte olmadığı, hatta kötü çalışanlar olduğu yönünde oldu. Bu yargı çalışanlar hakkında yanlış düşünmeme, hatta hatalı karar vermeye sevk edecek düzeydeydi. Yanlışları ve hataları dile getiriyorum çünkü ilk istifa haberinde, beklediğim bir durum olduğunu düşünerek kanıksadım.
Elimizde ki işler gerçekten önemli mi?
Sadece bir gün sonra yeni bir istifa haberiyle gözümü açtım. Yöneticilerden ve destek ekiplerden aldığım beslemeler ise bir öncekinden pek farklı değildi. Bu kadar güzel şartlar altında dahi çalışmak istemeyenler vardı ve aramızdan birer birer ayrılıyordu! Üçüncü istifa haberi ise beni uyaracak düzeyin üzerine çıktı. İstifalar artık birer değil, gruplaşarak bildiriliyordu. Tüm önemli işlerimi bir yana bıraktım, takvimimi boşalttım ve çalışanlar ile iletişim kurmaya karar verdim. Daha fazla geç kalmamalıydım.
Her şey tamam! Peki yöntem doğru mu?
Bu defa sessizce yapılan istifaları birinci ağızdan dinleyecektim. Aldığım geri beslemeler çalışanlara karşı yargımı katılaştırdığı için yalnızca bahaneler duyacağımı düşünüyordum. Çünkü eğitmenler eksiksiz bilgi verildiğini söylerken, yöneticiler ise yeterli desteğin verildiğini savunmuştu. Haklılardı, ortada eksiksiz verilen bir eğitim ve yeterli denecek destek verilmişti. Uygulama ise o güne kadar süregelen standart yöntemlerdi. Fakat doğru yöntemler değilmiş! (Oysa o güne kadar tercih edilen yöntemler doğru idi!) Yöntemlerin yanlış seçilmesi sebebiyle çalışanlar küçük yüklerin bile altında ezilir olmuş.
Doğru zamanda yapılan, yanlış tespitler olabilir. Standart olmuş yöntemler ve farklı ağızlar tarafından aktarılınca oluşmuş yargılar. Tüm bunlar ve daha fazlası sessiz istifaya sürükleyen faktörler. Kötü yönetim uyguladığının en bariz göstergesi ise sessiz istifalarmış.