Biliyorsunuz 7 Ocak’ta hayatımıza yeni bir şey katıldı. Şey dememin sebebi; tamamen sevgimden. Evlat demeye kıyamıyor insan yahu, kirpi yavrusunu pamuğum diye sever lafının nereden geldiğini anladım! O yüzden Aybars Bey bir süre daha benim için şey olarak kalacak gibi duruyor. Bu yazımda aşk gösterisi yapmayı düşünmüyorum tabi ki. Yeni ve yalnız birer ebeveyn olarak, internet çağında yaşadığımız zorluklara… Yok, hatalı kelime kullandım, kendimize yaşattığımız zorluklara ait deneyimlerimi paylaşarak el altında duracak bir rehber oluşturmak istedim… Haydi başkasına sorduğum sorulardan edindiğim tecrübeleri soru-cevap şeklinde inceleyelim!

İçindekiler
Yeni doğan bebek için internet bilgisine güvenmeli miyim?
Başı ağrıdı internete soralım, kıçı ağrıdı internete soralım, elini kaldırdı, ayağını karnına çekti, değişik bir ses çıkardı, haydi internete soralım! Sormayın. Herkesin bebeği farklı ortamlarda farklı koşullarda büyüyor. Bundan dolayı olaylara tepkisi çok farklı olabiliyor. Bu yazı dahil, hiç bir yazıya kulak vermeyin, her koşul, her bebek farklıdır. Elzem bir sorun olduğunu düşünüyorsanız koltukta “bebeğime ne oldu” gibi bir arama yapmak yerine, poponuzu kaldırın ve hekim görüşü almaya gidin.
Göbek Bağı Düşmeden Bebek Yıkanır Mı?
Doktorumuzun bilgisi dahilinde yıkadık. Banyodan sonra göbeğin etrafının pamukla dokunmak suretiyle tamamen kuru kalacağına emin olduktan sonra bebeğin yıkanmasında bir sakınca olmayacağını öğrendik ve ikinci günümüzde aklanıp paklandık. Cennet koktuk cennet!
Bebeğin Gözleri Sarı
Eyvah bebeğim sarılık mı? Yenidoğan sarılığı üç bebeğin ikisinde görülen, kendiliğinden geçen ancak yine de ciddi durumlara yol açma ihtimali olan bir hastalıktır ve ikiye ayrılıyor;
Fizyolojik sarılık doğumdan sonra ki iki günde başlıyor ve genelde herhangi bir tedaviye gerek kalmadan 7-10 günde kendiliğinden düzeliyor.
Patolojik sarılık ise genelde doğumdan hemen sonra ortaya çıkan ve fizyolojik sarılığa göre daha ciddi bir durum. Anne ile bebek arasındaki kan uyuşmazlığına, anne karnında geçirilen bazı enfeksiyonlara, annenin kullandığı ilaçlara ya da bebekte doğuştan bazı maddelerin eksik olmasına bağlı olarak oluşabiliyor.
Aybars Bey’in gözleri de limon gibi yoğun olmamak suretiyle sarıydı fakat iki hafta içerisinde kendiliğinden düzeldi. Bebek sarılığı nasıl geçer diye henüz doğum olmadan araştırıyordum. Koca karı tavsiyeleri kurtardı belki de. Bir çoğuna göre cahilce gelebilir fakat yaptık! Bir çay kaşığının ucu kadar ılık su, şeker ve bir damla limonu doğduktan sonra ilk emzirmenin akabinde içirdik. Ayrıca ne olur ne olmaz diye ilk bir hafta birer defa takviye mama da aldık.
Bebek Kaç Günde Bir Yıkanır
Bebek koşullar müsaitse her gün yıkanabilir. Fakat biz kış çocuğu olmasının yanında getirdiği tedirginlik sebebiyle iki günde bir yapıyoruz banyo faslımızı. Her koşulda güzel kokan bebekler bir de banyodan sonra nasıl güzel oluyorlar anlatamam. Bebek banyoda ağlıyor kısmına takılmak dahi istemiyorum çünkü yeni doğan bir bebeğin su ile tanışması ve sonrası ağlamalı geçebilir.
Göbek Bağı Ne Yapılmalı?
Evet… İşte can alıcı soru! Düşen göbek bağı ne yapılmalı? Bu sorunun cevabını 46 gün geçmesine rağmen henüz bende çözüme ulaştıramadığım için önce folyoya, sonra iki kat buzdolabı poşetine sardıktan sonra buzluğa kaldırdım ve birinin beni aydınlatmasını bekliyorum.
Bir Aylık Bebeğin Boyu Kaç cm Olmalı?
Arama motorları bu soruya cevap olarak; “Ne yapacaksın? Normalden kısa ise hormon mu vereceksin? Geri iade mi edeceksin?” cevabını çıkarmalı. Ama… Aratmadım mı? Tabi ki arattım. Bebeğin ilk bir ay boyu ne kadar uzar, bebeğin günlük uzama oranı neredeyse her gün yakından takip ettiğim bir durum. Oysa ki bir bebeği normallerle kıyaslamaya gerek var mı bilmiyorum. Yeni doğan bebeğin gelişim tablosu lazım olanlara yine de bilgi olarak ekleyeyim.
1 aylık kız bebeğin boyu en az 50 cm ve en çok 59 cm ve kilosu ise en az 2950 gr ve en çok 5400 gr arasında olması beklenir. 1 aylık erkek bebeklerin ise boyu 51 ile 60 cm aralığında, kilosu ise 3000 gr ile 5750 gr arasında olması gerekir.
Bebek Kusuyor!
Onuncu günümüz, ayıptır söylemesi akşam yemeğinde çorba, balık, salata var. Yemeğimizi yedik ve bebek ağlayınca annesi emzirmeye götürdü. Güzelce emen ve uykuya dalan bebek bir anda ağlayarak uyandı! Bebek sarı kustu ve aslında bebek fışkırtarak kustu. İşte onuncu günümüzü mahveden durum başlamış oldu. Hemen telefonlara sarıldık, herkes her yeri nasıl arıyor ama görmelisiniz. “Bebek kustu! Aybars kustu! Sarı ve fışkırtarak!” sokaklarda bu ses yankılanıyor gibi hissediyorum. Gelen yorumlar da öyle insanın içine ateş tutuyor. Bebek sarı kustuysa enfeksiyon vardır, fışkırtarak kustuysa eyvah eyvah!
Son noktayı hekim olan dayım tok bir ses tonuyla koydu, konuşmasını aynen aktarıyorum; “Bebek bu yahu! Çok emdiyse kusar. Altını değişirken zorlanmışsa kusar. Ayrıca akşam ne yediysen o renkte kusar. Günde üç defa da kusar, beş defa da kusar. Ya da hiç kusmaz. Ne yersen onun renginde kusar. Telaş yapmayın, sadece takip edin. Kusmalar günler sürerse ve her beslenmeden sonra ise bebeğinizi takip eden doktoruna götürün.”
Bebek Kaka Yapmıyor
Yirminci günler… Bebek gaz çıkarıyor fakat iki gündür kakasını yapmadı. Yine ortalık yangın yeri, arama motorları senin, video siteleri benim, hekim görüşleri senin, koca karı tavsiyeleri benim. Ver yansın etmişiz ortalığı! Bebek kakasını yapamıyor! Genelde bu tarz sorunları geceleri insan kendine dert ediyor. Düşünecek bir şey kalmayınca bebek göze batıyor ve onun her şeyini dert ediyorsun sanırım. Bebek kabız olmuş, bazı bebeklerde anüs ağzı açık değildir, ameliyat şart gibi bir sürü cevap aldık yine. Uykuyu kendimize haram ettik.
Bir kaç saat araştırıp uykuya daldıktan sonra sabah gözümü açtım ki ne göreyim; Aybars ensesine kadar (kaka yapmış diyemiyorum, kaka yapmak öyle olmaz) sıçmış! Sonra standardımız oldu, bazen her gün kaka yapıyor, bazen üç günde bir… Bazen bir kaç gramcık kaka yapıyor, bazen ensesine kadar sıçıyor. Bir insan ensesine kadar kaka yapamaz, ensesine kadar sıçar. O kaka yapmak değil, sıçmaktır.
Bebek Hiç Uyumuyor
Kendimize nasıl dert etmişiz, bu çocuk uykusuz mu kalıyor? Bebekler günde kaç saat uyur? Bu neden uyumuyor? Bebek gece uyumuyor, gündüz uyuyor… Sakin! Uyuyor. Sadece gece-gündüz kavramı olmayan bebek gün içerisinde yeterince uyuyor. Siz uyumadığını düşünüyorsunuz. Çünkü bizde öyle düşünüyorduk. Biz iş yaparken o uyuduğu için ve aslında bazen emerken bile uyuduğu için hiç uyumuyor sanıyor insan fakat kendisi kendi düzenini kurmuş durumda ve aslında yeterince uyuyor. Sadece biz hissedemiyoruz.
Bebek Sürekli Emmek İstiyor
Annelerin en büyük sorunları arasında ilk sıralara yerleşecek bir sorunsal geliyor; bebek kaç saatte bir emmeli, bebek kaç dakika emzirilmeli. İnternet bilgisi; yeni doğan bebek 2 saatte bir mutlaka emzirilmeli, 3-4 saat olursa acilen uyandırılmalı, yeterince emdiğini düşünüyorsanız ağlasa dahi meme verilmemeli. Eyvah! Bilgilere bak! Bir bebek ne zaman emmek isterse o zaman kendini fiziksel olarak belli eder. 50 dakika emzirdikten sadece 15 dakika sonra tekrar emmek isteyebilir veya 3 saat boyunca aralıksız mışıl mışıl emmeden uyuyabilir. Bunu siz biz değil, bebek yönetiyor. Ne zaman acıkırsa, ne zaman canı isterse o zaman emer. 46 gün sonra anladım ki her şeyi araştırmaya gerek yokmuş.
Bebek Sürekli Uyuyor, Emmiyor
Üstte ki iki başlığın tam tersini de bir gün araştıracağınızı hiç düşünmediniz değil mi? Evet olabiliyor. Her saat başı emen bir bebek bir anda uykuya daldı ve dört saat aralıksız uyudu. Hemen elde telefon, internet bilgisiyle bebek büyütmeye başladık. Bebeğim emmiyor, bebek sürekli uyuyor. İşte biz ebeveynler hainiz. Daha dün her saat başı emmesinden ve uyumamasından şikayetçi olan bizler; bir anda yorulan ve uyumak isteyen bebeğin uyku keyfini kendimize dert ediyoruz. Tabi dördüncü saatini dolduran Aybars Bey biz araştırma yaparken bir anda ağlamasıyla ortalığı ayağa kaldırdı ve emmeye başladı. Dört saatin üzerine bir saat emer dediğimiz çocuk beş dakika emip tekrar uyudu. Yine dertli anlar başladı. Bu bebek emmedi, bebek üşüttü mü? Bebeğin midesi mi rahatsız? Hayır. Ertesi gün her şey normale döndü ve daha dün uyumasını ve emmemesini dert ettiğimiz bebek bugün yine sürekli emmek istiyor diye şikayetçi olduk.
Bebek Memeyle Kavga Ediyor
Otuzuncu günler… Bir de başımıza bu çıktı! Bebek memeyle kavga etmeye başladı. Üç dakika emiyor, on dakika kavga ediyor. Ağlayarak emiyor. İki gün boyunca aç mı bu çocuk, süt mü yok, bebek memeyi reddediyor diye yeni bir araştırma serüveni başladı mı? Elbette ki başladı. Psikolojik, fizyolojik bir kaç faktör var; anne mutsuzsa çocuk emmez, meditasyon yapın, ten temasını arttırın gibi bir kaç tavsiye aldık. Biz daha bu tavsiyeleri uygulamadan bebek normale döndü. Yani; bazen, bazı şeyleri zorlamamak ve irdelememek lazım.
Yeni Doğan Puset Kullanımı
Her yere kucakta götürdüğümüz bebeğin artık daha güvenli ve konforlu bir taşınma biçimine ihtiyacı olduğunu düşündük. Anne kucağı yeni doğan çocuklar için pek uygun görülmedi. Çünkü bebek puset içerisinde oturur pozisyonda oluyor ve ilk zamanlarda oturtulmaması gerektiğini büyüklerimizden biliyoruz. Sünger yardımı ile oturur pozisyonu, uzanır pozisyon ile değiştirdik fakat bu da açıkçası kemerler olmadığı için pek güvenilir bir yöntem gibi görünmedi.
Bebeğim Gaz Sancısı Çekiyor
Altıncı gün, gece saat bir gibi zorla uyudum. Sabaha karşı saat 4:30’da derinlerden ağlamaklı bir sesin “Furkan, Furkaan!” dediğini duyup, sıçrayarak uyandım. Esra hüngür hüngür ağlayarak beni uyandırdı. O an yaşadığım korkuyu tarif edebilmem mümkün değil! Bebeğe bir şey mi oldu? Ağlayarak söylediği tek şey; “Aybars, ağlıyor, kendine zarar verircesine ve neredeyse yarım saattir ağlıyor! Hastaneye götürelim lütfen, bir şeyi var kesin.”
Kocaman bir şükür çektikten sonra yataktan doğruldum. Ağlıyorsa, sağlıklıdır sözü aklıma geldi. Kolik ağrısı için ağlıyor diye hastaneye gitmek ne kadar doğru bilmiyorum fakat anne yüreğini kırmayı asla istemem diyerek, buz gibi tipi yağan havada arabayı ısıtmaya indim. Beş dakika kadar sonra onlar geldiğinde Aybars çoktan uyumuştu. Hastaneye ilk andan son ana kadar gitmek istemesem de, acil kapısından girmiş bulunduk. Doktor önce çocuğa, sonra bize baktı ve o kaçınılmaz soruyu mışıl mışıl uyuyan çocuğa bakarak sordu; “Neyi var?”
Sonrasında yine hekim olan ablama durumu kahkahalar atarak anlatırken süper bir bilgi kopardığımı söyleyebilirim; “Pratisyenlik dönemimde neredeyse her gece nöbetime kolik sancısı ile evde kendini parçalayan fakat gelene kadar uykuya dalmış bebekler geliyor. Her gelen bebeği tamamen soyup annesinin saçı veya bir ip parmağına ya da her hangi bir yerine dolanmış mı diye bakıyorum. Bazen olabiliyor ve fiziksel olarak bebeği zorladığı gibi istenmeyen sonuçlara da sebep olabiliyor. Sonrasında bebeği tekrar giyindirip, bir daha bu tarz durum yaşandığında bebeğin altını temizleyin, eline, koluna bakın, karnını doyurun ve sakince gaz masajı yapın, yollarda çocuğu ziyan etmeyin diyerek evlerine gönderiyorum.”
Bebek için gaz önleyici olarak rezene çayı ve kimyon karışımı büyük ölçüde rahatlatıyor.
Yeni Doğan Bebeğe Masaj Yapılır Mı?
Bebeğe masaj yapmak, onların çok hoşuna gidecektir. Ten teması kurduğunuz için sizi de hoşnut edecektir. Çok güzel masaj yöntemleri bulduk. Yağlı, yağsız, kolik, sulu, susuz… Neredeyse hepsini belirli aralıklarla uyguluyoruz. Bebek rahatlıyor, biz rahatlıyoruz. Bu arada eklemek isterim; tokken bebeğinizi mıncıklamayın. Acı bir tecrübe der ki; bebeğiniz kusuyor.
Bebeğimin Dudağı Şişiyor
Bebeğin dudağında yastıkçık çıkması kadar normal bir durum olduğunu görmedim diyebilirim. Kırk günde dört defa yastıkçık gelişti, kurudu ve düşüp yenilendi. Yeni doğan bebeklerde sıklıkla görülen yastıkçık, bir yaşına kadar hayatınızda olabilir.
Yeni Doğan Bebek Hapşırması
Bebeğim sürekli hapşırıyor, yoksa üşüyor mu? İnternet bilgisi kanalların yetersiz kaldığı için ameliyat edilmesi yönünde! Aybars Bey her uyandığında iki posta hapşırarak burnunu rahatlatıyor. İlk günler hapşırması inanılmaz tedirgin etse de artık burnunda biriken parçacıkları hapşırık yoluyla attığı için mutlu ediyor. Oda sıcaklığında bizden bir kat fazla örtünmesi yeterli olan bebeklerin hapşırması da aslında onlar için iyi bir şey.
Bebek Uykudan Sıçrayarak Uyanıyor
Tövbeler olsun. Keşke bu aramayı yapmasaydım, çok kötü sonuçlar çıktı karşıma. Bazen sıçrayarak uyanması beni tedirgin ettiği için istem dışı durumu aratarak sayfaları dolaştım. Masum bir sıçramayı büyüterek farklı paranoyalar oluşturdum kendi içimde. Bebeklerde ani seslerde veya durduk yere ani irkilmeler gayet normal. Günde 2-3 defa yaşıyoruz. Rüya mı görüyor artık ne oluyor bilinmez fakat gözünü açınca rahatlayarak uykusuna devam ediyor.
Bebeğin Saçında Kepeklenme
Bebeklerde konak oluşumu kırkıncı günlere yaklaşırken hayatımıza girdi. Hekim tavsiyesi ve koca karı tavsiyesi ortak noktada buluştu; banyo yapmadan önce saçına ve kaşına zeytin yağı ile masaj yapın ve yıkadıktan sonra iyice durulayın. Henüz tedavisine başlamadık fakat ortak noktada buluşan bir bilginin yanılacağını düşünmüyorum.
Bebeğin Yüzünde İsilik Çıkıyor
İsilik, hatta sivilce çıktı diyebilirim. Fakat bir kaç gün durduktan sonra geçti, bazen yenisi çıktı, bazen temiz bir tenimiz oldu. Hekim ve koca karı tavsiyesi der ki; anne sütünü bebeğin yüzüne sürebilirsiniz. Bebeğin yüzünde çıkan her şeye iyi gelecektir.
Bebeğin Gözü Şişti
Yine kırk gün içinde en çok korktuğum anlardan birini yaşadım diyebilirim. Bebeğin kendini şaşı yapmasına yeni yeni alışıyordum ki uykudan uyanıp bana bakan bebeğin sağ göz kapağının biraz şiştiğini fark ettim. İnternet bilgisi yine ameliyat yoluna uzanırken; hekim olan ablamın ve ebe olan annemin görüşü dedi ki; “enfeksiyon olması yüksek ihtimal, anne sütünü gözüne girmeyecek şekilde bebeğin şişen gözünün etrafına sürün, iki gün kadar bekleyin, geçmezse hekime götürebilirsiniz.” Bir gün içerisinde şişlik geçti.
Yazının sonuna iki ana fikir eklemek istiyorum;
- bebek büyütürken internette dolaşan bu yazı dahil, hiç bir yazıyı referans olarak almayın. Tecrübe, teknolojiden çok ileridedir. Tecrübelilere danışın.
- Bebektir, başına her şey gelebilir. Sakinliği korumak en büyük çözüm.
Sağlıcakla!
Fotoğraf: Lisa Fotios, Pexels.com