Yapışkan kağıt notlarını uzun süredir sessiz bıraktığımı fark ettim ve hemen elime aldım bir post-it! En güzelin ben olduğum zamanlarda karalamışım, iyi etmişim.
Haydi ama!
İlk söyleyeni ben olayım istediğim cümleler benden önce söylenmiş. Sevmek istediğim yürekler çoktan sele kapılmış, öpmek istediğim dudaklar küfür bağlamış, kazanmak istediğim maçlar ben sahaya çıkmadan kaybedilmiş, gitmek istediğim yollar kapanmış, koklamak istediğim çiçeklerin soyu tükenmiş. Doğmaya ve diğer her şeye geç mi kaldım dersiniz?
Yoksa vaktinden önce mi vardım gitmemem gereken yere? Belki sahibi olmak istediğim cümleleri kullanmaya ihtiyaç duymayacağım bir zaman dilimi de vardır. Orada, sevmek istediğim yürek benim yolumu gözlüyordur, öpmek istediğim dudaklar körpeciktir. Belki hükmen kazanacağım maçlar, yeni asfaltlanmış yollar, aradığım kokuyu saçan çiçekler bekliyordur beni.
Ne benim ait olduğum bir zamandayım, ne de bana ait olan bir yerdeyim. Bu duyguyu bildiniz mi? Haydi ama! Yalnız olamam değil mi?