En son ne zaman tek başına bir şey yaptın? Gerçekten tek başına ve sadece kendin için. Ayak işlerini yapmamak, yiyecek kapmak, tuhaf bir kafede burnunuz ekrana yapıştırılmış şekilde oturmamak. Gerçekten tatmin edici bir deneyim. Sezgilerinizin yönlendirdiği bir deneyim, anlık ilham kaynağınız. Doğanın çağrısına cevap verdiğiniz bir zaman da diyebiliriz…
İnsanlar doğaları gereği sosyal varlıklardır, bu yüzden yalnız olduğumuzda tuhaf görünebilir ve tuhaf hissedebilir. Eminim hepimiz başkalarının gözlerinin üzerimizde olduğunu hissetmişizdir. ‘Yalnızlar mı?’ Evet, evet öyleyim. Bağımsız olmakla ilgili yanılgı, arkadaşların olmadığı anlamına gelmez, bu sosyal bağı paylaşmaktan hoşlanmadığın anlamına gelmez. Bu sadece bugün, yalnız zaman geçirmekten zevk aldığın anlamına gelir. Yalnız olmak yalnızlık değildir.
Kimsenin yanına gitmediğim ve tek başına ve hiç bilmediğim bir yere gidecek şekilde yola çıkarak yaptığım ilk yalnız seyahat benim için her şeyi değiştirdi. Çok güven gerektirdi ama benim için pek çok kapıyı açtı. Tek başına tatmin edici deneyimler yapmak beni bağımsız, yetenekli ve sonuçsuz geleneklerle sınırlı kalmaktan özgür hissettiriyor.
Şimdi seyahat kısıtlamalarını düşünürsek, beni çevreleyen güzel dağlarda yürüyüşe çıkarak ruhumu dinlendirmek hayli zor. Ya da şiir okumak ve gün batımını izlemek için kanyona çıkmak. Ya da bloga yükleyebilmek için çöldeki sandalyemin sanatsal bir fotoğrafını çekmek. Yani Netflix izlemenin dışında ruha ilaç gelebilecek pek çok şey var.
Peki, sen en son ne zaman tek başına ve sadece kendin için bir şey yaptın? Yalnızlık değil, bağımsızlık sizi nasıl hissettiriyor?