Evet, başarılı bir lider olmak için dikkat edilmesi gereken şeyleri her yerde görüp duyuyoruz. Mesela; kimilerine göre liderlik sonradan da kazanılabiliyor kimilerine göre ise liderlik ancak doğuştan gelen yeteneklerle sahip olunabiliyor. Kimilerine göre liderlikle yöneticilik arasında devasa farklar var kimilerine göreyse bu iki kavram birbirine oldukça benziyor. Sonuçta; iş dünyasında yıllardır liderlikle ilgili bir sürü farklı konuya değiniliyor ve farklı sorular soruluyor. Ama genel olarak konuşulan konu; nasıl başarılı bir lider olunacağı, diyebiliriz!
Başarılı lider olmak için yapılması gerekenler neler?
Hangi konulara dikkat ederek hayranlık duyulan bir lider olunur, güçlü lider olmak için sahip olunması gereken karakteristik özellikler neler ve dahası! Baktığınızda; bu sorulara cevap vermeye çalışan çok sayıda insan olduğunu görürsünüz. Tamam, konu önemli olabilir ancak hep başarılı lider olmak için yapılması gerekenler söyleniyor. Ya da başarılı liderlerin taşıdığı genel özelliklerden bahsediliyor. Peki, ya liderleri başarısızlığa sürükleyen hatalar neden göz ardı ediliyor? Bu konu neden diğeri kadar dikkat çekmiyor ya da önemsenmiyor? Sonuçta; yapılmaması gerekenler, en az yapılması gerekenler önem taşımıyor mu? Elbette, taşıyor. İşte bu nedenle size aşağıdaki maddeleri incelemenizi öneriyorum. Şayet hayaliniz iyi bir lider olmaksa ya da şu anda zaten bunun için uğraşıyorsanız sık yapılan bu hataları mutlaka öğrenin derim.
Sürekli Meşgul Olduğunu Belirtmek!
Bir liderin, daha doğrusu başarılı olmak isteyen bir liderin yapması gereken en son şey budur! Yani etrafındaki insanlara sürekli “çok meşgul” olduğunu söylemesi ve “meşgulmüş” gibi davranmasıdır. Oysaki bir lider kendisinden fikir almaya ya da onunla konuşmaya çalışan kimseye kapısını kapatmamalıdır. Eğer lider olmak istiyorsa tüm o meşguliyetlerinin, yol göstermekten önemli olmadığını anlamalı, taşıdığı sıfatın hakkını vermesi gerektiğini bilmelidir.
Motivasyon Eksikliği!
Daha kendisini bile motive edemeyen bir lider, yol göstereceği onca insanı nasıl motive edebilir ki? Başarısızlıklar karşısında hemen omuzlarını düşüren, savaşmak yerine bir kenara çekilmeyi tercih edenveya negatif düşüncelerin zihnini esir almasına izin veren bir lider, nasıl başarılı olabilir ki? Olamaz, öyle değil mi? Tabii ki öyle! Ancak başarısız liderler işte bu gerçeklerin farkında değilmiş gibi davranmaktan çekinmiyorlar. Motivasyon konusundaki eksikliklerinin, onların başarılı lider olmalarının önündeki en büyük engel olduğu gerçeğini göremiyorlar.
Korkulara Yenik Düşmek!
Liderlerin en çok düştüğü hatalar arasında, korkularına yenik düşmek de var. Yani bir liderin taşıması gereken en önemli özelliklerden biri olan “cesaret” niteliğinden yoksunlar. Risk almaları gereken durumlarda hemen geri çekilmeye meyleden ve harekete geçmek yerine öylece kalakalan liderler, korkaklık denilebilecek bu davranışlarından dolayı da başarılı olamıyorlar. Oysaki bir liderin yapması gereken şey; başkalarının bir adım gerilediği durumlarda, onun ileri atılması ve mantıklı davranarak gereken yerde risk alacak cesareti göstermesidir.
Duygusal Kararlar Almak!
Evet, bazı liderler de karar alırken duygularını işin içine karıştırdığı için hata yapıyor. Diğer bir deyişle; iş dünyasında yer alan hiç kimsenin özellikle de bir liderin yapmaması gereken hatayı yaparak, profesyonel bir şekilde hareket etmiyor. Mesela; şirketi ilgilendiren büyük bir kararı, sadece kişisel fikri o yönde olduğu için duygusal düşünceyle alıyor. Ya da ekibindeki uyumsuz personele sempati duyduğu için, o kişinin takımın performansını düşürmesine izin veriyor. Özel hayatında yaşadığı sorunlar yüzünden şirkette terör estiriyor. Kısacası; yaptığı şeylerde, aldığı kararlarda gerçekçi düşünmeyip, profesyonellikle açıkça çatışıyor. Ve bu nedenle de kendini, başarısız lider damgası yemeye sürüklüyor.
Yol Gösterememek!
Başarılı bir liderin yapması gereken öncelikli şey nedir? Tabii ki yol göstermek! Zaten lider, aynı zamanda yol gösteren demek değil mi? İşte bu nedenle; liderleri başarısızlığa sürükleyen hatalardan bir diğeri de budur. Yani bazı liderler yol gösterme konusunda gerçekten taşıdıkları sıfata haksızlık ediyorlar. Ve ne yazık ki halihazırda giden düzenin başında durmanın liderlik anlamına gelmediğini bilmiyormuş gibi davranıyorlar.
“Ben Oldum” Diye Düşünmek!
Evet, nasıl olsa istediği konuma ulaşmıştır. Hayalini kurduğu o liderlik koltuğuna oturmuş, başkalarını yönetmeye başlamıştır. Daha açık söylemek gerekirse o artık olmuştur. Yani ne kendini geliştirmeye ne de yenilikçi düşünmeye ihtiyacı kalmamıştır. Yapması gereken tek şey, önceden hazırlanmış plana göre hareket etmek, oturduğu yerden işin ilerleyişini izlemektir. Ne yazık ki bahsettiğim şekilde düşünen liderlerin sayısı da epey fazla! İlk başta hevesle, azimle liderlik sıfatını üstlenen kişi, bir müddet sonra ipin ucunu kaçırarak “ben tamamım” deme hatası yapıyor. Bu eğilim de haliyle onun başarısız lider yolunda hızla ilerlemesine yol açıyor.
Ekibin Arkasını Toplamak!
Tamam, liderlerin ekiplerine yol göstermeleri gerektiği doğru! Onların başarısızlığının ya da başarılarının, aynı zamanda liderin başarısı ya da başarısızlığı olduğu konusunda da bir sıkıntı yok. Ancak liderlerin, ekibin arkasını toplama olayında kusur kapatıcı rolünü fazlasıyla üstlenmesinde kesinlikle sıkıntı var. Çünkü bu liderlerin en sık yaptığı hatalar arasında!Sürekli olarak ekibinin arkasını toplamaya çalışan, kendine laf gitmemesi ya da işin aksamaması için başkalarının kusurlarını örtmeye çalışan lider, bu noktada hata yapmaktadır. Çünkü kusurları düzeltmeye çalışmak yerine onların üzerini kapatarak aynı hataların yapılmasına ve takımın başarısının gittikçe düşmesine neden olmaktadır. Liderin yapması gereken, yanlışları veya onların nasıl düzeltileceğini göstermektir; ama bunu asla ekibin arkasını toplar gibi yapmamalıdır.
“Her Şeyi Ben Bilirim” Tavrıyla Hareket Etmek!
Liderlerin sıklıkla yaptığı hatalardan bir diğeri de “her şeyi ben bilirim” tavrıyla hareket etmeleridir. Yani bu hataya düşen liderler, aldıkları kararlarda hiçbir şekilde hata olabileceğini kabul etmez; söyledikleri şeylerin yanlış olabileceğini değil kabul etmek, buna ihtimal bile vermezler.
Bu nedenle kendilerininkine ters düşen bütün fikirlere karşı kulaklarını tıkar, olumsuz sonuçla karşılaşana kadar yaptıkları şeyin hata olduğunu kabul etmezler. Hatta bazen başarısızlıkla karşılaşmalarına rağmen yine de suçu üstlenmezler.