Yazıma 71 yılında vefat eden söz yazarı ve sanatçı olan Jim Morrisun‘un sözleri ile başlamak istiyorum; “En önemli özgürlük türü, gerçekte olduğunuz kişi olmaktır.” Yani kendin olduğun sürece özgürsün!
Çevremizdeki insanlar tarafından sevildiğini ve arandığını hissetmek normal insan doğasıdır. Havalı ya da popüler olduğunu düşündüğümüz insanların arasına girmek istiyoruz. Hatta başta onlar olmak üzere herkes tarafından fark edilmek ve tanınmak istiyoruz. Başka bir deyişle, toplumun dışına çıkmak istemiyoruz. Bunu başarabilmek için ise kendimizde değişiklikler yapmaya başlarız. Görünüşümüzü, giyinme tarzımızı, konuşmamızı, yemek yeme şeklimizi değiştirmeye başlıyoruz. Hatta bazı insanlar kendi ahlaki değer ve ilkelerine tamamen aykırı şeyler yapmaya bile başlarlar. Bir bakıma, gerçekte olmadığımız bir kişi gibi davranmaya başlarız. Peki ama bu hayatımızı yaşamanın iyi bir yolu mu?
Her zaman numara yapan, doğallıktan uzak ama her gün aynı şeyi yapmayan insanları sevmediğimizi söylüyoruz ama biz kabul etmiyor olsak bile diğer insanları memnun etmek için doğal davranışımızı bastırıyoruz. Yeni yaşam tarzı yolları keşfetmek sorun değil ancak sadece gerçek anlamda sizi sevmeyen insanlarla takılmak uğruna rahat olmasak bile öz benliğimizden uzaklaşmaya çalışmamıza değmez.
Sonunda gerçek kimliğinizi kaybedeceksiniz. Bu yüzden kendi kişiliğinize sahip olmak çok önemlidir. Başkalarının sizi nasıl algıladığı, gerçekten endişelenmeniz gereken bir şey değil. Kendi gücünüze ve zayıflığınıza sahip olacağınızdan eminseniz, sonunda gerçekte kim olduğunuz için sizi gerçekten sevecek insanların içerisinde olacaksınız.
İnsanlar tüm kusurlarınıza dikkat çekebilir, bu sorun değil. Eleştiriyi olumlu ele almalıyız ama bazen insanlar aslında kendileri için rahatsız edici olan kusurlara dikkat çekiyorlar. Bu durumda, bariz bir hata veya toplum kurallarına aykırı bir durum olmadıkça kendinizi değiştirmenize gerek yoktur. Bazen başkalarına kusur gibi görünen şey, kişiliğimizin en büyük varlığıdır.
Her tür özelliğe sahip insanlar, toplumumuzdan daha fazla eleştiri alırlar. İçe dönük bir kişi, sadece başkalarıyla fazla konuşmadığını ve pek sosyalleşmediğini duyar. Oysa dışa dönük bir insan, çok fazla konuştuğunu ve bazı insanlar tarafından idare edilemeyecek kadar fazla hale geldiğini duymaya başlar. Öyleyse kim olursan ol ya da nasıl olursan ol, seni zor bulacak ve eleştirecek bazı insanlar mutlaka olacaklar. Ancak yapmanız gereken tek şey, bu yorumları görmezden gelmek ve sadece kendinize inanmaktır, bu insanlar hayatınızda daha derin bir duyguya sahip olmamalıdır.
Geçmişte yaptıklarını affet
Suçluluk ya da pişmanlık sizi geride tutuyorsa, onlardan kurtulun ve geçmişinizi bırakın gitsin. Sonuçta biz insanız, hayatta hatalar yaparak ders çıkarıyoruz. Geçmişteki tüm eylemleriniz için kendinizi affetmeniz ve kazandığınız değerli bir dersle hayata devam etmeniz gerekiyor.
Kendini başkalarıyla karşılaştırma
Sırf birini belirli bir eylemiyle havalı bulmanız, aynı koşulun sizi havalı göstereceği anlamına gelmez. Hepimiz farklı özelliklere sahip farklı türde insanlar olduğumuz için, sizin hakkınızda sizi havalı ve dikkate değer kılan pek çok şey zaten var. Bu yüzden kendinizi diğer insanlarla karşılaştırmayın. Sen farkında olmazsan da pek çok insanın sahip olmayı veya yapmayı düşünemediği başka şeylerde en iyisisin.
Sezgine güven
Bizim için neyin doğru neyin yanlış olduğunu bize söyleyen bir iç sesimiz vardır. İnsanın iç sesi tecrübelerinin, hayallerinin ve sezgilerinin toplamıdır. Bu sesi takip edersek, yolun yarısında savaşı çoktan kazanmış oluruz.
Korkularını kabul et
Güvensizliklerimiz olduğunu ve aslında hayattaki birçok şeyden ve durumdan korktuğumuzu kendimize itiraf etmek cesaret ister. Korkularının olması seni kötü niteliklere sahip bir insan yapmaz. Korkularınızı kabul etmek ve onlarla yüzleşmek, korkularınızdan kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
Kendini olduğun gibi sev
Kendinizi sevmezseniz, insanların sizi olduğunuz kişi için sevmesini bekleyemezsiniz. Arada bir kendine herkesten daha fazla değer vermen gerekir. Kendinize olan bu sevgi gösterisi saygınızı ve haysiyetinizi sağlam tutmanıza yardımcı olacaktır. Başka bir deyişle, sizi çok daha güçlü bir insan yapacaktır.
Kendi düşüncelerine hükmet
Günlük olarak, çok sayıda olumsuz düşüncemiz aklımızdan geçer ve bu düşünceleri zaman zaman zihnimizde anımsamaya devam ettiğimiz için bu bizim gerçekliğimiz oluyor. Çünkü beynimiz bu olumsuz düşüncelere inanmaya başlar ve bizi buna göre harekete geçmeye yönlendirir. Bu düşünceleri uzak tutmaya çalışın ve olumlu bir tavır takınmaya çalışın.
Hayatta ne istediğinden emin ol
Etrafımda ki insanların çoğu hayatlarında ne istediklerini bile bilmiyorlar. Böylece diğer insanlara hayatlarında ne istediklerinin versiyonlarını dinlemeye başlarlar ve bu da sonuç olarak başkalarının hayalleri onları mutsuz eder. Kendinize ne olmak istediğinizi, hayatınızın nasıl olmasını istediğinizi sorun. Seçeneğinizi keşfedin ve bunun için gerekli değişiklikleri yapmaya başlayın. Başkalarının hayatını yaşamaya çalışmamak gibi, başkalarının hayallerinden de uzak durmakta fayda var.
Kendi hayatın için sorumluluk al
Başkasına güvenmek ve daha sonra yaşadığın sonuçlar için onu suçlamak yerine, kendi hayatın için tüm sorumluluğu üstlenmek daha iyidir. Bir başkasının hatası yüzünden yargılanmak veya kendine olan inancını yitirmek sizi girdaba sokacaktır fakat kendi yaptığınız bir hata sadece yanınıza ders olarak kalacaktır. Bu şekilde, sonunda kendinizin en iyi versiyonu olacaksınız.
Çok beğendiğim bir söz ile bu yazıya başladım, çok beğendiğim başka bir söz ile yazımı bitireyim; yazar Lao Tzu (Laozi) kendin olmak ile alakalı harika bir söz söylemiş; Başkalarını bilmek zekadır, kendini bilmek gerçek bilgeliktir. Başkalarına hakim olmak güçtür, kendinize hakim olmak gerçek güçtür.
Gününün ve ömrünün geri kalanı güzel geçsin.