Bir günü ortalama olarak 16 saat aktif yaşıyorum. Aktif yaşadığım sürenin ise yarısında yani neredeyse sekiz saatinde yazı yazıyorum desem yok artık dersiniz değil mi? Ben bir roman yazarı değilim, ben bir gazeteci de değilim. Yazı yazmayı hiç bir zaman meslek olarak görmedim. Fakat mesleğim yazı yazma özelliğini yanında getiriyor diyebilirim.
Yazmayı sadece hikaye, roman, köşe yazısı olarak algılamayın lütfen. Haftada kırk beş saat mesai süremin on saatinde e-posta okuyorum ve yirmi beş saatinde e-posta yazıyorum. İşimden bana kalan sürede blog yazıyorum. Kitap okuyunca veya film izleyince etkilendiğim olayları bir kağıda yazıyorum. Bilgisayarda veya web sitesinde özelleştirmek istediğim yerler için kod yazıyorum. Duygularımı yazıyorum. Düşüncelerimi yazıyorum.
Hayatımın küçümsenemeyecek kadar büyük bir alanını yazarak geçiriyorum ve sürekli yazma egzersizi yapıyorum. Daha çok yazabilmek için sürekli yazıyorum. Yazma egzersizi nedir? Mesela sürekli yaptığım şey olan bu konuda, iyi yazı yazmak için tavsiye yazısı da yazmak istedim. Daha iyi bir başlangıç yapmanın tam vaktidir!
Serbest yazı yazın
Sabah erken uykudan uyandığınızda, ilk bir kaç saat içerisinde bir kaç kelime de olsa serbest yazı yazarak başladığınızdan emin olun. Serbest yazı, aklınıza gelen her şeyi yazım, noktalama işaretleri ve dilbilgisi konusunda çok az dikkate alarak yazmaktır. Bunun amacı, sizi bu harika hikaye fikirlerinden bazılarını yazmak ve yazacağınız büyük yazılar için kendinizi havaya sokmaktır.
Okuduğunuz kurguyu yazın
Hepimiz okumayı seviyoruz değil mi? Hatta bazen çok sevdiğimiz bir kitabı veya seriyi defalarca okuruz. Ya okuduğunuz her kitaptan bir bölümü veya sahneyi yeniden yazmanın hikaye fikirleri edinmenin ve yazdıklarınızı yayımlanmış bir yazarınkiyle karşılaştırmanın inanılmaz bir yolu olduğunu söyleseydim? Öyleyse ne bekliyorsunuz? Okumaya başlayın ve okuduklarınızı yazıya dökün.
Hayali yazışmalar yapın
Çok çılgınca bir tavsiye geliyor! Kendinizi hayal ettiğiniz karakterlerden biri olarak hayal etmeye çalışın ve diğer hayali karakterlere mektuplar, e-postalar ve hatta uzun metin parçaları yazın. Bu inanılmaz bir karakter oluşturma egzersizidir ve sizi düşüncelerinizle ve motivasyonunuzla daha uyumlu hale getirecektir.
Diyaloglar yazın
Yalnızca diyalog yazmak, hikaye kurguları oluşturmak istediğinizde daha büyük karakterler oluşturmanıza yardımcı olabilir. Her karakterin konuşmasının ve kişiliğinin farklı, benzersiz ve ilişkilendirilebilir olduğundan emin olun.
Arada bir kural testi yapın
Kul hatasız olmaz, bizde öyleyiz. Herkes hata yapar. Zaten bence hatasız olsaydık, insan olmazdık. Ancak edebi temsilciler, editörler ve okuyucular mükemmellikten başka bir şey beklemezler, bu yüzden teknik dilin her kuralını öğrenmek gereklidir. Yazım ve kelime dağarcığının bölgeden bölgeye değişiklik göstereceğini kişisel blog yazarı olarak çok iyi biliyorum, ancak kullandığınız dil ve lehçe ne olursa olsun genel dil kuralları ile tutarlı olduğundan emin olun.
Bu noktada bir not düşmede fayda var olarak görüyorum. Blog yazılarımda bazen dil kurallarına uyum sağlamıyorum. Sebebi ise ziyaretçilerin neyi nasıl arayarak gelmelerini biliyor olmamdan kaynaklıdır.
Blog yazmaya yeni başlayan biri veya diğer tüm yazı alanlarına yeni adım atan biri olabilirsiniz. Yazma işi özveri isteyen bir iştir, unutmayın.